28 Haziran 2016 Salı

ÇOCUK VE NAMAZ



ÇOCUK VE NAMAZ
Namaz; mü’minin miracı, dinin gereği ve müslümanın özellikle zor ve sıkıntılı zamanlarındaki en büyük dayanağıdır. İslam’ın 5 şartından biri olan namaz Kelime-i Şehadetten sonra 2. şart olarak önümüze çıkmaktadır. Bu da yaşam tarzı olarak İslam’ı seçen bir insanın yapması gereken ilk ve en önemli işin namaz olduğunu ortaya koyuyor.
İslam’da şirk ve küfür kişiyi cehenneme sürükleyen en önemli 2 etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir mü’min bunlardan korunursa ancak cehennemden korunma imkanını elde eder. Küfür(yani inkar) ve şirk(yani Allah’a ortak koşmak) üzere ölmek demek, Allah’ın nimetlerle dolu cennetinden mahrum olmak demektir. Kişi bu hal üzere yaşamak ve ölmekten yüce Allah’a sığınmalıdır. Sadece Allah’a sığınmak yeterli değildir.
Bununla beraber insan, kendisini şirk ve küfürden uzak tutacak etkenlere sarılmakla mükelleftir. İşte o etkenlerden biri ve en önemlisi NAMAZ’dır. Nitekim Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kişi ile şirk ve küfür arasında namazı terketmek vardır.” Yani namazı terk edenin bunlara her an düşme tehlikesi vardır. Namaz kılmayan bir müslümanın imanı pamuk ipliğine bağlı gibidir. Her an bu iplik kopabilir.
“Benim kalbim temizdir, yeri gelince Kuran’ımı okurum, özel gün ve gecelerde sabahlara kadar namaz kılarım” sözleriyle insan ancak kendini kandırmaktadır. Böyle söyleyenlere şöyle cevap verebiliriz: “Sizin kalbiniz, ayakları şişinceye kadar namaz kılan ve bunu cennetlik olduğu, kalbi temiz kılındığı halde hiç ihmal etmeyen Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in kalbinden de mi daha temiz? Elbette ki bu kabul edilmez bir bahanedir.
Ama namaz bir sabır işidir. Ayetin ifadesiyle Allah’tan hakkıyla korkanlar dışındakilere zor ve ağır gelen bir görevdir. İnsan bir şeyleri ayırt etme yaşına gelmeden evvel namaz ibadetini hayatına oturtmalıdır. Çünkü özellikle 10 yaşından sonra o yaşa edinilmemiş bir alışkanlık, kazanılmamış bir ahlakın kişinin ruhuna yerleşmesi zorlaşacaktır. Bu yüzden Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem 7 yaşına gelen çocuklara namazı emretmemizi, 10 yaşına gelmelerine rağmen kılmazlarsa incitmeden hafifçe kaba yerlerine vurmamızı emretmektedir. Çünkü o yaştan sonra bir şeyleri öğrenmek ve uygulamak daha da zor bir hal alacaktır.
Çocuklarda ilk 7 yıl çok önemlidir. Kişinin hayatının temelidir ve bu yaş dönemi. Öyleki 40 yaşındaki bir insana “dün ne yedin?” diye sorsanız belki hatırlamaz ama 6-7 yaşında nerede ne yaptığını çok net hatırlayabilir. O yaştan sonra Kuran öğrenmeye kalksa belki yıllarını alır ama 6-7 yaşına kadar öğrendiği bir “Subhaneke” duasını asla unutmaz. Hiçbir şeyin hafızadan silinmediği bu dönem işte bu yüzden çocuklarımıza güzel alışkanlıklar kazandırma ve ibadet eğitimi verme açısından, çok önemlidir.
Öncelikle gözü önünde annesinin, babasının, dedesinin ve sevdiği diğer büyüklerinin 5 vakit namazını kılması, çocuğu, potansiyel bir namaz kılıcı yapar. Buna ÇEVRENİN ÖRNEKLİĞİ diyebiliriz. Çocuğun namaz kılmasını istiyorsak elbette ki önce bizim kılmamız gerekmektedir. Yoksa hiçbir etkisi olmaz. Peki sadece öncelik yeterli midir? Elbette ki hayır. Çocuklar elimize verilmiş nasıl istersek öyle şekillendirebileceğimiz bir hamur gibidir. Gideceği yönü bizim göstermemizi beklerler. Ama elbette ki hidayet veren Allah’tır. Ama bizim buna vesile olmamızı istemektedir.
Çocuklara namazı öğretirken dikkat edilmesi gerekenler;
1-BİLGİ: Yaş seviyesine göre içi doldurulacak namazın önemi, gerekliliği, farziyeti anlatılmalıdır. Bununla beraber ara ara namaz içindeki dualar ve sureler ezberletilmelidir. İlimsiz amel, amelsiz de ilim olmayacağından namaz ile ilgili bilgi verilmeli daha sonra amel etmesi için teşvik edilmelidir.
2-İKNA: Çocuğa içi doldurulmuş bilgiyi yüklemek yeterli değildir. Verdiğimiz bilgi konusunda onun vicdanına hitap ederek ikna etmemiz gerekmektedir. Vicdanına namaz kılması gerektiğini yerleştiren çocuk, annesi, babası veya bir velisi olmadığı zaman ve yerlerde de namazı bırakamayacaktır. Bu konuda güzelce ikna edilen ve kıldığı namazı sadece Allah için kılmaya alıştıran çocuk, öleceğini bilse namazından vazgeçmez. Ama namaz kılması gerektiğine kâni olmamış çocuk, sadece anne ve babasının zoruyla kıldığından, onların yokluğunda namazı ihmal edecektir.
Şu da bilinmelidir ki mesela 7 yaşındaki bir çocuk namaz kılma konusunda gevşeklik gösterip ihmal edebilir. Ya da kılmak istemediğini söyleyebilir. Anne babalar hemen pes etmeyip ben vicdanına bunu yerleştiremedim mi? diye düşünmemelidir. Çünkü bu, bir günlük bir iş değildir. Sabır ister. İkna etmekte zaman alır. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da “sabır ve namaz” ile Allah’tan yardım istemek gerekmektedir.
3-SEVDİRME: Eskilerden bazı büyüklerimiz anlatırlar. Kendilerine “Niçin namaz kılmıyorsun?” diye sorulunca, “ben küçükken camiye gittim. Hocam beni dövdü. Bir daha da ne camiye adım attım, ne de namaz kıldım” diye cevap verirler. Tabi ki bu bir bahane değildir. Ancak öğretici kişi nefret ettirmeden, sevdirerek namazı öğretmeye dikkat etmelidir. Çünkü birinin günahına sebebiyet vermek onu yapan kadar sebep olana da günah kazandırır. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Müjdeleyin, nefret ettirmeyin” buyurmuyor mu? Öyleyse anne babalar veya eğitimciler bıkmadan, usanmadan, yorulmadan sabırla ve güzellikle namazı öğretmeli ve sevdirmelidirler. Yoksa ileri de kılmadığı her namazdan ebeveynin de bir payı ve günahı olacaktır. Allah muhafaza…
4-KOLAYLAŞTIRMA: Rabbimiz (c.c) İnşirah Suresinde 5. ayetinde 
“Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” buyurmak suretiyle insanın kolaylığa olan ihtiyacını dile getirmiştir.

Eğitimde usul kolaydan zora doğru ilerlemektedir. Bir şeyde eğer günah yoksa Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kolay olanını tercih ederdi. Çünkü insan tabiatı kolay olana yatkındır. Bu yüzden Rasûlullah “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın” buyurmaktadır. Çocuğumuz 7 yaşına geldiyse artık yavaş yavaş günde 1 vakitte olsa namaz kılmaya başlamalıdır. Bu vakit ev durumuna ve çocuğa göre değişebilir. Mesela bu vakit “Akşam namazı” olabilir. Hem akşamları baba da evde olacağından hep birlikte cemaat yapılıp kılınabilir. Yaklaşık 9-10 ayda 1 vakit namaz eklenirse 10 yaşına gelince 5 vakit namaz alışkanlık haline gelir. Ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in emri yerine gelmiş olur. Bu yöntem birden 5 vakti kıldırmaktan daha etkili olabilir.
5-ÇETELE VE ÖDÜL: Özellikle yeni başladığı zamanlarda mesela bir haftalık bir çetele tutulup bir haftanın sonunda eğer bütün hepsi kılındıysa küçük bir ödülle çocuk ödüllendirilebilir. Ama çocuğu ödül yağmuruna tutmak da doğru değildir. Çünkü bir zaman sonra etkisini kaybedebilir. Bu ara sıra uygulanabilir. Ama çocuğa asıl ödülünü ahirette alacağı sık sık dile getirilmelidir.
6-CAMİ GEZİLERİ: Annenin, babanın müsait olduğu bir gün belirlenip namazın kılındığı yerler olan cami, mescidlere ziyaretler yapılıp ailecek namaz kılmak çocuğun üzerinde ayrı bir etki bırakacaktır. Dolayısıyla 6 ayda bir 1 yılda bir çocuklar camiye götürülmeli erkekler babasıyla kız ise annesiyle namaz kılmalıdır.
7- BABA OTORİTESİ VE ANNE SEVGİSİ: Öncelikle namazı kılması gerektiği ile ilgili anne baba hemfikir olmalıdır. Anne babanın bu konudaki ayrı düşünceleri çocuğun kafasını karıştırır. Anne baba hemfikir ise oturup bu konuyu ciddiye alarak aile toplantısı düzenlemeli ve çocuklarına nasıl namazı alıştıracakları üzerine düşünüp kararlar almalıdırlar. En son çare bu kararlar çocukla paylaşılmalıdır. Baba bu noktadan sonra otoritesini kullanmalı(tabiki döverek, nefret ettirerek değil) annede kararlı olduğunu belli edip sevgiyle namazı kılmasını sağlamalıdır. Babanın otoritesinden kasıt kararlılık, istikrar ve net olmaktır.
8-SABIR: Burada çocuktan; yani desteğimize ve hatırlamamıza ihtiyaç duyan tüm dünyası oyun olan tertemiz fıtratları bozulmamış, henüz bir şeylerin oturmadığı küçük insanlardan bahsediyoruz. Zikrettiğimiz bu maddeler uygulansa dahi namaz alışkanlığını kazanana kadar elbette ki çocuk; namazı unutacak, bazen istemeden kılacak, bazen mızmızlık yapacaktır. Bize düşen böyle durumlara net, sabırlı ve sakin olmaktır.
9- OYUN VE HİKAYE: Oyun ve hikayeler çocukların dünyasında çok etkin bir yere sahiptir. Namaza teşvik ederken bu ikisi kullanılırsa çok faydalı olacaktır. Mesela günümüzde namazla ilgili hikayelere ulaşmak oldukça kolay olduğu gibi bu tarz oyuncaklar bulmakta oldukça basittir. Bunlar temin edilip çocuklarımızı namaza alıştırma sürecinde bize yardımcı olmaları sağlanabilir.
Velhamdülillahi Rabbil Alemin…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder