BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE ANNE SÜTÜ
Allah’a hamd eder, Peygamber’e salât
ederiz. Allah’ın selamı üzerinize olsun.
Kur’an-ı Kerîm bütün yönleriyle mucizevî
ve mükemmel bir kitaptır. Böyle olduğuna onu her elimize alışımızda,
okuyuşumuzda ve uygulamaya adım attığımızda şahit oluyoruz. Kur’an’ın kendisine
duyduğumuz hayranlığımızı arttıran bir diğer yanı da çoğu kez bir cümleyle
hatta bazen bir kelime ile bu mucizeleri beyan ediş üslûbudur. Öyle ki bir
cümle ile sayfalar dolusu kitaplar yazılabilecek kadar şeyler ifade
edebilmektedir.
İnsan aklını aciz bırakan Kur’an-ı
Kerîm’in, her yönüyle mükemmel olması; elbette ki Yüce Allah (cc) tarafından
gönderilen bir kitap olmasından ve Yüce Allah (cc)’ın her şeye Kâdir olmasından
kaynaklanır. Bu sebepledir ki ayetlerde ara ara “eğer gücünüz yeterse benzerini
getirin” buyurularak hem acziyetimiz hatırlatılmakta hem bir meydan okuma
yapılmakta hem de Kur’an-ı Kerîm’e olan bağlılığımız arttırılarak elde
ettiğimiz şeyler sebebiyle kibirlenmemiz, Allah (cc)’a karşı gelmememiz
gerektiği hatırlatılmaktadır.
“Anne sütüyle Kur’an’ın mucize oluşunun ne
ilgisi var?” diye meraklandığınızı biliyorum. Günümüz tıp biliminde “beyaz
mucize” olarak adlandırılan anne sütü; insanoğlunun gerekliliğini sonradan
fehmettiği, 1400 yıl evvel Bakara Sûresi’nin 233. ayetinde zikredilen ve bizzat
Allah (cc) tarafından tavsiye edilen mucizevî ayettir.
İşin garip tarafı uyuyan, ağlayan, yiyip
içmeden hayatını idame ettiremeyen insana; bir bilim insanı, anne sütünün
faydalarından bahsedince ilgimizi çeker, sözünü dinleriz. Allah (cc)’ın sözleri
olan ayetlere gelince anlamadan okur, geçeriz.
Günümüzde anne sütünün faydalarından ve
iki yıl boyunca emzirmenin öneminden bahsedenler; aslında yeni bir şey
keşfetmediler. Uzun süredir hayat kitabımız olan Kur’an-ı Kerîm’den uzak
olduğumuz için bize öyle gelmektedir. Şunu aklımızdan çıkarmamalıyız; Kur’an-ı
Kerîm bir şeyi emrediyor, tavsiye ediyor ise o bizim için mutlaka gerekli,
faydalı demektir. Mesela Kur’an-ı Kerîm’de incire, zeytine yemin edilir; soğan,
sarımsak ve mercimeğin adı geçer. Bunlar kat’iyen tesadüfî değildir. Kur’an-ı
Kerîm’de bahsi geçen bu ve diğer konuların faydaları günümüzde yeni yeni
keşfedilmektedirler.
Ne olursa olsun bir Mü’min, Rabbine ve
O’nun tarafından gönderilen Kur’an-ı Kerîm’e kayıtsız şartsız teslim olmalıdır
ki bu kâmil imandan kaynaklanır.
İnsanoğlu tarafından faydalı olduğu ortaya
çıkarıldı diye değil de bizzat Allah (cc)’ın tavsiyesi veya emri olduğu için
yerine getirilen görevler, insana, bu dünyada sevap, ahirette Allah’ın rızasını
ve cenneti kazandıracaktır.
Merakınızı daha fazla arttırmadan esas
meselemiz olan Bakara Sûresi 233. ayetin mucizesine geçelim: “…Anneler,
çocuklarını tam iki yıl emzirirler…”
Ayet açık ve nettir. Her ne kadar, burada
anne sütünün öneminden, faydalarından bahsedilmese de doğan çocuğa iki yıl
boyunca anne sütü vermek; Allah tarafından anneye tavsiye edilmiştir. Daha
ötesi yoktur. Âlemlerin Rabbi, Yüceler Yücesi Allah; sıkıntılar içinde doğum
yapan ve etrafındaki herkesten ilgi ve anlayış bekleyecek kadar duygusal ve bir
o kadar da aciz olan annenin hassaslığını dikkate alarak; emir kipinde
“emzirin” değil de içindeki annelik içgüdüsünü ve şefkatini daha iyi
bildiğinden dolayı, tavsiye ve yönlendirme bâbında “emzirirler” buyurmaktadır.
İslâm’ın kadına verdiği değer, görmek isteyene, bu kısacık ayette dahî ortaya çıkmaktadır. Devamında: “…Bu, emzirmeyi mükemmel bir şekilde uygulamak isteyenler içindir…” buyrularak; tam iki yıl emzirmenin çocuğun ömrü boyunca ona fayda sağlayacak olan unsur olduğunu; ama bunun anne babanın isteğine bağlı olduğunu buyurmuştur; yani Yüce Allah (cc)’ın tavsiyesi üzerine bebeğinizi tam iki yıl emzirirseniz aklınıza dahî gelmeyecek kadar bebeğinize ve hatta size fayda sağlayacağını biliniz. Öncelikli faydası eğer ibadet niyetiyle yapılırsa tabi ki kişiye sevap kazandırması ve Allah (cc)’ın rızasını kazandırmasıdır. Çocuğunu emziren mü’mine bir annenin öncelikle niyeti elbette bu olmalıdır.
Sütü olduğu ve bebeğini emzirmemesi için önemli başka bir mazereti olmadığı halde, bebeğini en azından altı ay emzirmeyen annelerle ilgili ürkütücü şu hadisi hatırlatmadan geçemeyeceğim.
Hâkim’in bildirdiğine göre Rasûlullah(sas) şöyle buyurmuştur: “…Sonra beni alıp, göğüsleri yılanlar tarafından ısırılıp koparılan kadınların yanına götürdüler. ‘Bunlar ne oluyor?’ diye sorduğumda; ‘Bunlar, çocuklarına süt vermeyen kadınlardır.’ dediler.”
Sütü olmayan ya da doğumdan itibaren hiç gelmeyen anneler inşallah bu hadise muhatap olmazlar diye düşünüyorum. Çünkü bu da Allah (cc) tarafından bir imtihandır. Ama sütü olup da estetiği bozulacak diye ya da başka bahanelerle bebeğinin hakkı olan sütünden mahrum eden annelerin vah haline!
Bütün bunlarla beraber çocuğu iki yıldan fazla emzirmenin bir faydası yoktur. Hatta zararlı olduğu söylenmiştir:
“İki yıldan sonra süt emzirmenin, çocuğun bedenine ve aklına zarar verdiği söylenmiştir. Sûfyan-ı Sevrî’nin A’meş kanalıyla İbrahim en-Nehaî’den rivayet ettiğine göre, Alkame iki yaşından büyük bir çocuğu emziren bir kadın gördü ve ‘onu emzirme’ dedi.”
Anne Sütünün Tespit Edilmiş Faydaları
1.
Hamilelik süresince büyük bir özlemle beklenilen bebeğe verilebilecek en
büyük hediye anne sütüdür.
2.
Anne sütü ile bebeğin ruh ve vücud sağlığı için en uygun besindir.
3.
Emzirme, Rabbimizin sadece kadınlara bahşettiği özel bir durumdur. Bu
sayede anne ile bebek arasında güçlü bir duygusal bağ oluşur.
4.
Bebek doğduğunda annesi tarafından kucaklanmak ister. Çalışmalar, kucakta
tutulmayan, erken doğmuş bebeklerde ölüm riskinin daha fazla olduğunu
göstermektedir. Bir bebek için annesinin kucağında süt emerken durduğu
pozisyondan daha rahat bir duruş şekli yoktur. Anne sütü çocuğun duygusal
gereksinimlerini karşılar.
5.
Anne sütüne bedel bir gıda yoktur. Çocuk, anne karnında, annenin kanıyla
gelişir. Bu kan, çocuğun doğumuyla süte dönüşür. Çocuğun bünyesini oluşturan
parçalara, o süt, daha uygundur.
6.
Çocuk geliştikçe süt de gelişir. Her annenin sütü kendi bebeğine daha
uygundur. Prematüre bebeği olan annenin sütü ona göre, bir aylık bebeği olan
annenin sütü de bir aylık bebeğe göredir. Sabah sütü akşam sütünden farklıdır.
7.
Her zaman hazır, temiz ve ekonomiktir.
8. Anneden gelen ilk dört-beş günlük süt olan ve halk arasında da “ağız sütü”
denilen koyu kıvamlı süt çok değerli olup, besleyiciliğinin yanı sıra bebeğin
ilk aşısı gibidir.
9.
Bebek için doğal bir sakinleştirici ve ağrı kesicidir.
10. Çocuğun zekâ gelişiminin daha iyi olmasını sağlar. İki yaşına kadar emen
bebeğin obez olma riskinin azaldığı, IQ seviyesinin yüksek olduğu ve daha
özgüvenli olacağı tespit edilmiştir.
11. Anne sütü, çocuğun ahlâkı üzerine de etki eder. Yalancı bir annenin
çocuğunun yalancı olması büyük ölçüde imkân dâhilindedir. Hayırsever bir
annenin çocuğu da aynı ölçüde hayırsever olma ihtimali vardır. Bu yüzden
tarihte büyük devlet adamları, çocuklarını yetiştirmeleri için bizzat
annelerine emzirtirlerdi.
12. Emzirmek, annenin göğüs kanserine yakalanma riskini %25 oranında azalttığı
gibi yumurtalık kanseri riskini de azaltır. Ve anne de kemik erimesi riskini
azaltır.
13. Anne sütü, bebeği, ishale karşı korur. Kabızlığı önler. Anne sütü alan
bebeklerde kansızlık daha az görülür. Çünkü anne sütü içindeki demir, bebek
tarafından iyi emilir ve bebeği kansızlıktan korur.
14. Anne sütü cam, pet şişe gibi ambalajlarda saklanmadığından, tüketildiğinde
çevreye zararlı hiçbir atık madde meydana gelmez.
15.Anne sütü, yeni doğan bebeklerde görülen sarılığın daha çabuk ve hafif
geçmesini sağlar. Kulak enfeksiyonu, solunum hastalıkları, egzama, görme
kusurları, astım, kalp-damar hastalıkları, menenjit gibi rahatsızlıkların
riskini azaltır ve onlara karşı korur.
16. Emzirme sayesinde annenin doğum sonrası kilo vermesi kolaylaşır.
17. Anne sütü emen bebeklerin ileride daha başarılı olma ihtimalleri fazladır.
18.Anne sütü, bebek için hayatî öneme sahip Omega3 ve Omega6 yağ asitlerince
zengindir.
19. Anne sütü alan bebekler daha az rahatsızlanırlar.
20. Anne sütü hastalanan bebek için en ideal besindir.
21. Anne sütü alan bebekler daha kolay konuşurlar.
22. Anne sütünün sindirilmesi daha kolaydır.
23. Anne sütü, bebek ve anne arasında güçlü duygusal bir bağ oluşmasını
sağlamakta, bebek anneye güvenmekte ve bağlanmaktadır. Anneye güvenme ve
bağlanma o kadar önemlidir ki babaya ve diğer insanlara güven duygularının
temelinde anneye güven duygusu bulunmaktadır.
24.Anne ne kadar mutlu ve huzurlu olursa o kadar çok ve sağlıklı miktarda süt
üretebilir.
25. Anne sütü, temiz ve mikropsuz bir yapıya sahiptir. Oda sıcaklığında, altı
saat hiç bozulmadan kalabilir.
26.Anne sütü bebeğin diş gelişiminde görev alan maddeleri yeterli miktarda
ihtiva eder.
27. Bebekler, anne sütü sayesinde, fıtrî olarak yaptıkları parmak emme
davranışına bağlı kalmaz ve terk ederler. Çünkü emerek bu duygularını tatmin
ederler.
Muhtemelen daha nice faydaları vardır ki
hepsini buraya sığdırmamız mümkün değildir. Anne sütü iki yıl çocuktan mahrum
edilmemelidir. Ancak ayetin devamında: “…Eğer anne ve baba kendi aralarında
danışıp anlaşarak, çocuğu sütten kesmek isterlerse bunda kendilerine bir günah
yoktur…” ifade buyrulmuştur.
Velhamdûlillahi Rabbi’l Âlemîn.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder