25 Haziran 2016 Cumartesi

SOSYAL MEDYADAKI ÖLÇÜMÜZ



SOSYAL MEDYADAKI ÖLÇÜMÜZ
“İki melek (insanın) sağında ve solunda oturarak yaptıklarını yazmaktadırlar. İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.” (Kaf: 17–18)
“Rahman’ın kulları, onlardır ki; yeryüzünde mütevazi olarak yürürler. Cahiller kendilerine takıldıkları zaman, ‘selam’ derler.” (Furkan: 63)
Müslümanlar olarak hayatımızın bütün alanlarını Allah Teâlâ’nın rızasına uygun şekilde tanzim etmekle mükellefiz. Aileden topluma, okuldan çarşıya her yerde
İslam’ın ölçüsünü esas alarak hayatımızı sürdürmek gibi sorumluluklarımız vardır.
Ortaya çıkan her yeni durumu ya da vasıtayı Kur’an ve sünnet çerçevesinde değerlendirir, bizim için getirisi ve götürüsüne bakar ona göre istifade ederiz ya da terk ederiz.
Her kardeşimiz İslam’ın hakikatlerini insanlara tebliğ etmekle yükümlüdür. Bunu yaparken, daha çok insana ulaşabilmesi ve mesajını en etkili şekilde iletebileceği vasıtalardan istifade etmesi bu alandaki başarısını etkileyecektir. Büyük bir gelişim içerisinde bulunan iletişim teknolojisi davayı insanlara ulaştırmada istifade edilebilecek önemli bir alandır.
Günümüzde revaçta olan, kitleleri–özellikle de gençliği–peşinden sürükleyen sosyal medya, büyük bozulmalara ve yozlaşmalara yol açtığı gibi, iyi istifade edilebilirse İslam’ın mesajını gençliğe iletme ve çok sayıda insanı İslam’ın hakikatlerinden haberdar etme vasıtasına da dönüştürülebilir.
Birçok fırsatlar sunan sosyal medyanın aynı zamanda büyük zararları da bulunmaktadır. İslami hassasiyet gösterilmediğinde, haram ve helal sınırına riayet edilmediğinde ve günahtan kaçınılmadığında, fitne ve fesat yuvasıdır sosyal medya. Gençliği felakete sürükleyen ve ahlakı erozyona uğratan bu alana yönelenler İslami hassasiyetleri öne çıkarmaz ve İslami ölçüyü esas almazlarsa büyük felaketlerin dalgaları arasında kaybolup gidebilir. Zira sosyal medya vasıtasıyla büyük bozulmaların yaşandığını ve gençlerin ahlaksızlıklara sürüklendiğini sık sık duyabiliyoruz.
İslami kıstaslara riayet etmeyen ve Allah Teâlâ’nın her an kendisini gözetlediğinden, günahlarının görevli melekler tarafından bir bir yazıldığından gaflete düşen insanlar bu alanda büyük bir haram bataklığına saplanmaktadır. Bununla birlikte sosyal ağların insanlarda hafıza kirliliğine yol açtığı, sözlü öğrenme beceresini zayıflattığı, unutkanlığı arttırdığı, dinlenme beceresini bozduğu ve zihni gereksiz şeylerle meşgul ettiği de bilimsel olarak ispatlanmıştır.
Sosyal medyayı kullanan kardeşlerimizin amacı İslam’a ve Müslümanlara hizmet olmalıdır. Hiçbir kardeşimiz vakit geçirmek, eğlenmek, kendisine ait olan özel şeyleri tanımadığı insanlarla paylaşmak ya da başkalarının özel bilgilerinin ardına takılmak suretiyle sosyal medyaya açılmamalıdır. Zira her kardeşimiz, nefes alıp verdiği her anından sorumlu olduğunun, Allah Teâlâ’nın mahşerde her şeyin hesabını soracağının bilincinde olmalıdır. Sorumluluğunun bilincindeki her Müslüman, şahsiyetini muhafaza etmekle yükümlü olduğu gibi ahlaki onur ve erdeminden de ödün vermemelidir.
Sosyal medyadan istifade eden kardeşlerimiz, normal hayatlarında insanlarla nasıl konuşuyorlarsa ve nasıl yazıyorlarsa, sosyal medyada da aynı ölçüyü muhafaza etmek zorundadırlar. Toplum içinde konuşamadıklarını ve yazamadıklarını sosyal medyada da konuşmaktan ve yazmaktan kaçınmalıdırlar.
Kendimizle baş başa olduğumuz an, şeytanın en fazla vesvese verdiği ve insanı aldatmaya çalıştığı bir zaman dilimidir. Yalnız başımıza olduğumuz sırada; bilgisayar, tablet ya da telefonla internet dünyasına bağlandığımızda başkaları neler yaptığımızı bilmezse bile Allah Teâlâ’nın bizi gördüğünü ve yaptıklarımızdan haberdar olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Her tıklamanın, her kelimenin ve her davranışın kayıtlara geçtiğinden gafil olmamalıyız.
Kalemin ve yazdıklarının Allah Teâlâ katında büyük değeri vardır. Allah Teâlâ: “Nûn kaleme ve satır satır yazdıklarına and olsun” buyurarak kalemin ve kalemi tutanların yazdıkları üzerine yemin etmektedir. Bu denli kıymet arz eden kalemin yazdıklarının da temiz olması gerekir. Allah nezdinde büyük değeri olan kalemlerimizden kötü ifadeler sadır olmamalıdır. Müslümanların kalemi, sadece hak ve doğruluk çizgisinde kullanılmalı ve İslam’a hizmet etmelidir.
Dünyanın dört bir yanına ulaşmamıza sebebiyet verdiği için medyadan gereği gibi istifade ederek mesajımızı her tarafa ulaştırabiliriz. Hakkı önceleyen ve güzel bir üslupla ifade edilen mesajlar mutlaka etkisini gösterecek ve karşılık bulacaktır.
İnternet’in en büyük zararlarından biri, internete bağlananların harcadıkları uzun zamandır. Hedefleri bulunan ve Allah Teâlâ’ya kulluk için çabalayan insanlar değerli zamanlarını gereksiz ve boş yere harcayamazlar. İnterneti sadece işlerini yapma ve İslam’a hizmet yolunda kullanabilirler. Eğlenmek veya gereksiz gezintilerle zamanımızı buralarda heder etmekten kaçınmalıyız.
Sosyal medyadan istifade eden kardeşler şu hususlara dikkat etmelidirler:
Sosyal medyadan istifade edildiğinde; yalan bilgi, iftira, başkalarının mahremiyetlerini gözetleme ve ifşa etme, ayıp arama, söz getirip götürme ve insanların zihnini ifsat edici görüşlerin paylaşılması gibi davranışlardan kaçınılmalıdır.
–Söz, yazı ve ifadelerimiz İslami ölçü ve değerlere aykırı olmamalıdır. İnsanlarla karşı karşıya geldiğimizde yazamadığımız ve ifade edemediğimiz şeyleri sosyal medyada da kullanmamalıyız.
–İslam’a ve Müslümanlara hakaret eden birilerine cevap verildiğinde bile edebe dikkat etmeli, söz, ifade ve yazılarda her zaman ölçü korunmalıdır. Zira Müslümanlar cahillerle karşılaştıkları zaman onların seviyesine inemez, bilakis edeplerini muhafaza ederek gerekli cevabı verirler.
–Şahsımıza, çevremize ve sevdiklerimize yönelik haddi aşan üslupla yazan insanlara, yazdıkları ve kullandıkları üslup ile cevap verilmemelidir. Bilakis İslam dairesinde verilecek cevaplar ile kendilerine gelmelerine ve yanlışlarının farkına vararak tövbe etmelerine vesile olmalıyız. İslami şahsiyete yaraşır vakarımızı bu alanda da göstermeliyiz. Bu tip insanları muhatap almak bile onlara değer biçmek demektir. Böyleleri ile tartışmaktan uzak durmalıyız.
–Helal ve haram sınırına dikkat etmeli, şüpheli şeylerden uzak durmalıyız.
–Vakit israfından kaçınmalıyız. Sanal ortamlardan ihtiyaç miktarınca istifade etmeliyiz. Bu tür ortamlar hiçbir zaman bizi gerçek hayattan koparmamalıdır.
–Paylaşılan yazılara dikkat etmeli, İslami değerlere ve İslami hizmete aykırı paylaşımlardan kaçınmalıyız.
–Paylaşılan yazılar bizi ve kardeşlerimizi hukuki olarak sıkıntıya sokmayacak şekilde olmalıdır.
–Whatsapp kullanan kimi kardeşler, oluşturdukları grup dışında kimse tarafından görülmediğini sanmaktadırlar. Bunun böyle olmadığı, istendiği zaman bu hesaplara ulaşılabileceği unutulmamalıdır.
–Aynı sokakta, aynı semtte, aynı mahallede oturanlar, müstear isimlerle yazsalar bile zamanla bir şekilde birbirlerini tanırlar. Bu alanda otokontrol mekanizmasıyla birbirimizi sürekli olarak uyaralım. Ölçüyü kaçırdığımızda yanlış yapıldığını edep dairesi içinde birbirimize hatırlatalım. Netice olarak, sosyal medyanın kullanımı birçok hayra vesile olabileceği gibi şerlere de vesile olabilmektedir. Sosyal medyada daima İslami ölçü ve değerleri esas almalıyız. Rabbimiz bizi, iyi işlere aracılık eden, kötü işlerden kaçınan kullarından eylesin.
Allah’a emanet olun.
SÖZ VE KALEM DERGİSİ / NİSAN SAYISI BAŞYAZI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder