ÇOCUK EĞİTİMİNDE DUANIN ÖNEMİ
Dua, bir ibadettir, dua
kulluğun özüdür, dua Rab’e dönüş ve yönelişin adıdır. Kulluktan bahsedilen bir
yerde, duadan bahsetmemek mümkün değildir. Zaten, Allah (cc) da "Duanız
olmazsa ne ehemmiyetiniz var!" (Furkan, 77) buyurmuyor mu? Ve "Dua
edin kabul edeyim." (Mü'min, 60) diyen de bizzat Kendisi değil mi?
Dua; kulun, Allah’ın
yüceliği karşısında aczini itiraf etmesi, sevgi ve tazim duyguları içinde
Allah’ın lütuf ve yardımını dilemesi olarak ifade edilmektedir. Mânevî bir
sığınak olan dua, Allah ile kul arasında kuvvetli bir bağ oluşturur. İnanan
insan dua sayesinde Sonsuz Kudret'e sığınır. Dua, insanın iç dünyasından
başlayarak bütün âlemi evrensel bir dil olarak kuşatır; insanı olumlu düşünmeye
sevk eder, olumlu düşüncelerini ise geliştirir. Dua, atomlardan galaksilere
kadar kâinatta var olan nizamı insana fark ettirir.
Çocuk psikolojisi ile ilgili
kaynaklarda, ilk yıllarda verilen eğitimin, sonraki hayatında çocuğu büyük
ölçüde etkilediğinden bahsedilmekte ve ilk izlenimlerin insan ruhunda derin ve
hatta beyninden sökülüp atılmayacak kadar tesirli izler bıraktığı
belirtilmektedir. Dua eğitimi de bu eğitimlerden biridir.
İnsan
için fıtri bir kaynak olan dua, çocuğun iç ve dış dünyasında ona farklı bakış
açıları kazandırabilecek olan bir ritüeldir. İnsanın özünde bulunan bu dua
yeteneği eğitimcilerin desteğine muhtaç olan bir gelişim potansiyeline
sahiptir. Çocuklar mümkün olduğu kadar erken yaşta, en basit cümlelerle
başlayarak, içlerinden geldiği gibi dua edebilmeyi öğrenmelidirler. İşte bu
noktada aile ve eğitimcilerin, çocukları doğru yönlendirmesi, onlara doğru dua
etme alışkanlığını kazandırmaları ve dua ile birçok sıkıntıların üstesinden
gelebileceklerini öğretmeleri çocukların dini gelişimleri açısından büyük önem
arz etmektedir.
Din
duygusunun bir ifadesi olan duanın, insan ruh ve bedeninde meydana getirdiği
mucizevî değişikliklere dikkat edildiğinde duanın eğitim açısından mutlaka
doğru kullanılması gereken bir ihtiyaç olduğu göz önüne alınmalıdır.
Dua
etmek çocuğun dini bilincini besler ve onu din eğitimine hazır hale getirir.
Dua eden çocukta, Allah inancı ve dine dair soyut kavramlar aklında belirmeye
başlamıştır. Dua esnasında geçen dini kelime ve kavramların anlamını merak
edecek ve çevresine soracaktır. Alacağı cevaplar çocuğu tatmin ederse bu onun
din eğitimine büyük gelişmeler sağlayacaktır.
Çocuk
eğitimi dua ile başlar. Peygamberimizin bütün hayatı incelendiği zaman çocuk ve
duanın bir bütün olduğunu, kendisine bir çocuk getirildiği zaman dua ettiğini, dua
öğrettiğini ve duanın güzelliğinde bir hayatı öğrettiğini görüyoruz. Bu aileler
için de bir örnektir. Dua eğitimine, Yüce Allah’ın (cc) çocuklara tanıtılması
ve sevdirilmesi ile başlanabilir. Allah'a imanın temel bir tezahürü olarak dua
etmenin önemi üzerinde durulabilir. İnsanın isteklerine cevap verebilecek
yegâne güç ve kudret sahibinin Allah olduğu, yetişmekte olan çocuklara ve
gençlere güzel bir şekilde verilmelidir. Bir çocuk, yöneldiği kapının yüce,
kendinin de oldukça zayıf olduğunun farkında olursa, duanın mahiyetini daha iyi
idrak eder. Dua eğitiminin vazgeçilmez temel şartı Allah'a imandır.
Çocuklara
ezberletilen çeşitli dualar onların Allah’a yaklaşımını sağlayacaktır İnanmanın temelini sağlam atmak ve çocukta
dini kavramları oluşturmak açısından dua çok önemli bir yer tutar
Dua
eğitiminde, eğiticinin şahsiyeti de önemlidir. Burada asıl olan, anne ve
babaların duayı nasıl hissettikleri ve yaşadıklarıdır. Meselâ namazlardan
sonra, istirahata çekilirken, yemek öncesi ve sonrası ebeveynini dua ederken
gören çocuklar, dua alışkanlığını daha kolay edinir. Çocuğun ruhen duaya hazır hâle getirilmesi dua eğitiminde
önemli bir safhadır. Bunun için çocukta sessiz kalabilme ve iç huzura
ulaşabilme hâlinin gelişmesi üzerinde durulabilir. Böylece çocuğun iç
dünyasının gelişmesi sağlanabilir. Bilhassa Ramazan ayı, hac ve kurban günleri,
perşembe akşamları ve cuma namazları dua eğitiminde oldukça verimli ve
bereketli zaman dilimleri olarak değerlendirilebilir.
Dua,
çocuğun şuuraltı beslenmesine yardım eder. Çocuk ve gençlerin güçlü bir dua
eğitiminden geçmesi, onlara kendi benliklerini aşıp Allah'a tam bir kul olmanın
yollarını açar. Duanın çocuğun ahlâk ve şahsiyeti üzerine de tesiri büyüktür. Dua
insanın duygularını yükseltir, küçük ve adi ihtiraslardan kurtarır, ruha
sükûnet ve ferahlık verir. İnsanın benliğini meydana getiren şahsiyetin
kuvvetlenmesine yardım eder. Dua kişinin ahlâkını yükselttiği ve ahlâki
duygularını geliştirdiği için, evrensel ahlâklı insan yetiştirmeyi gaye edinmiş
İslam eğitiminin vazgeçilmez bir unsurudur.
Yemeklerden
önce ve sonra, bir karar aşamasında, sıkıntı veya ferahlık anlarında, istirahat
öncesi, yeni bir güne başlarken duaya ayrılacak kısa bir zaman çocuklarımızda
duanın ehemmiyeti hususunda güzel düşünceler oluşmasına vesile olur. Dua,
insanın iç dünyasını aydınlatır, geleceğe Allah'a güven ve itimat içerisinde
bakabilmesini sağlar. Allah'a yönelmiş, şükür hisleri ile dopdolu, zor
zamanlarında O'nun yardımının kendisine ulaşacağı ümidini taşıyan bir çocuk
kopmaz bir ipe tutunmuş demektir.
Bilinçli
bir dua eğitimi, çocuklarımızda tevhidi bir anlayışın oluşmasını sağlayacaktır.
Fatiha suresini anlamıyla öğrenen bir çocuk, Allah’tan başka kimseden yardım
istenmeyeceğini ve sadece O’na dua edileceğini bilir. Duada tevhid önemli bir
konudur. Çocuklarımızın zulmün en büyüğü olan şirkin her çeşidinden uzak
durmaları ve şirki terennüm etmemeleri için Yalnız Allah’a dua etmeleri ve
dualarına her hangi bir varlığı aracı koymamaları gerekmektedir
Çocuğumuza
dua etmenin adabını öğretmeliyiz. Kur’an-ı Kerimde “Rabbini, içinden
yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabah aksam zikret ve
gafillerden olma.”(Araf 205) ayetinde samimiyetle ve
sesini yükseltmeden dua edilmesi tavsiye edilmektedir. Duayı kabul olacağına
inanılarak yapmak, duada “dua ettim kabul olmadı ”diyerek acele etmemek,
Allah’a hamd veya besmele ile duaya başlamak, elleri kaldırmak, kalbin bütün
samimiyeti ile dua etmek, elleri yüze sürmek, dua ederken iç huzuru içinde
bulunmak, dua bitince âmin demek Hz. Peygamberin dua esnasında uyguladığı ve
Müslümanlara tavsiye ettiği işlerdir.
Çocuklar mümkün olduğu kadar erken yaşta, en
basit cümlelerle başlayarak, içlerinden geldiği gibi dua edebilmeyi öğrenmelidirler.
Dua öğretiminde asıl olan kişiyi Allah’la buluşturmaktır.
Çocuklarımıza öncelikle dua okumayı değil dua etmesini öğretmemiz
gerekir. Zaten yapılan araştırmalarda çocukların birçoğu duayı “Dua
Allah’la konuşmak demektir. Allah’tan bir şey istendiği zaman
edilir” diye tarif etmektedirler. Dua içten nasıl geliyorsa, yapaylıktan
uzak, jestlere, bir takım formüllere uymak mecburiyetinden sıyrılarak,
ruhumuzun olanca içtenliği ile deruni bir zevk havasında yapılması
gerektiği çocuklarımıza öğretilmelidir. Çocuklarımızı Allah'ın
huzurunda derdini dökmeye, onunla konuşmak için her şeyden
faydalanmaya, onunla güven içinde konuşturmaya alıştırmamız
gerekir. Tıpkı sevilen ve bütün kalbiyle sizi seven bir kimseyle çekinmeden ve
serbestçe konuşur gibi. Sadece belli kalıp sözlerle dua edebilirsin diyerek çocuğu duadan
soğutmamaya
özen gösterilmelidir.
Okul öncesi dönemdeki çocuklara ibadetler ve dua çok ilginç gelir,
bizi taklit etmeye çalışırlar. Bizimle birlikte namaz kılmak, dua
etmek isterler. Bu noktada yemeklerden önce ve sonra Allah’a verdiği
nimetlerden dolayı sesli olarak şükretmek, namazlardan sonra yine sesli olarak
dua etmek; kendimiz, eşimiz, aile büyüklerimiz ve çocuklarımız için
iyi dileklerde bulunmak yavrularımız üzerinde büyük tesir bırakır ve onları
Allah’a yaklaştırır.
Sadece zorluk anlarında değil mutluluk ve refah anlarında da dua
edilmesi, böyle bir davranışın Allah’ın sevgisini kazanmada önemli olduğu bilinci
çocuklara öğretilmelidir. Eğer çocuklarımıza devamlı dua etme alışkanlığını
kazandırmak istiyorsak, onları tek basına dua etmeye alışıncaya
kadar dualarında yalnız bırakmamak gerekir.
Çocukların küçük yaştan itibaren kendisi haricindeki insanlar
içinde dua etmeye yönlendirilmesi gereklidir. Anne-babaları, arkadaşları,
sevdiği insanlar
ve tüm insanlar için dua etmeye yönlendirilmeleri onların sosyal gelişimlerine
katkıda bulanacaktır. Zaten çocuklar ben merkezli dualardan sonra en çok
aileleri, akrabaları ve yardıma ihtiyacı olan insanlar için dua etmektedirler.
Yaptıkları dualar çocukların, ailenin bireyi, toplumun ve insanlığın bir
ferdi olduğu bilincini besleyecektir.
Çocuğun terbiyesinde Hz. Adem’den başlayarak, Kur’an'la insanlığa yayılan
ilahi yardım talebi yani dua, çocuğun dinin sosyalleşmesinde,
duygularının eğitilmesinde, karakterinin sağlamlaşmasında, şahsiyetinin
kuvvetlenmesinde, ahlaki duygularının gelişmesinde, çocuktaki içsel enerjinin niyet
haline dönüşmesinde ve Din Eğitiminin hedeflediği mükemmel
insanın yetiştirilmesinde merkezi bir öneme sahiptir.
Sonuç olarak çocuğumuzun eğitiminde ve manevi terbiyesinde önemli
bir öneme sahip olan duanın ilahi bereketinden kendimizi ve çocuklarımızı
mahrum etmemeliyiz. “Dua etmezseniz ne öneminiz var” diyor Rabbimiz
Allah ve “Dua ibadetin özüdür” diyor Hz. Resulallah. Ne mutlu Bize şahdamarımızdan
daha yakın olan Allah’a her daim samimi dua ile yaklaşanlara…
İdris
GÖKALP
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder