ÇOCUKLARA HAYÂYI NASIL ÖĞRETEBİLİRİZ?
Hayâ, utanma
duygusudur. Esasen her insanın yaratılışında mevcuttur. Ama imanla doğru
orantılı olduğundan imanın zayıflamasıyla bu duyguda kalkmaya başlayacaktır.
Tüm Müslüman
ebeveynler çocuklarına hayâ duygusunu yerleştirmek isterler. Ama bunun için
önce (her zaman olduğu gibi)kendileri bu duyguyla bezenmiş olmaları gerekir.
Bundan sonra yapılacak iş; evlatlarına iman duygusunu vermek, Allah’ın her an
görüp gözettiğini (yani el-Basir olduğunu), her şeyi işittiğini (yani es-Semî
olduğunu) zihinlerine kazımaktır. Gerisi, yani; hayâ kendiliğinden gelecektir.
Çünkü o pak, temiz ruhu, hayâ ile bezenmiş Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve
selem hayânın imandan olduğunu şöyle ifade buyurmuştur: “İman 60 küsur
şubedir. Hayâ da imandan bir şubedir.”
Yani hayâ iman
işidir. İmanı tam olarak yerleşmemiş bir nesilden hayâlı olmalarını beklemek,
pişirme usulüne riayet etmeden, salt malzemeler konup kapağı kapatılarak
lezzetli bir yemeğin ortaya çıkmasını beklemek gibi abestir. Güzel sonuçlar,
başarılı işler, emek ister, özen ister. Hele hele çocuk ise büyük özen ister.
Geleneklerle
harmanlanarak, karman-çorman hale getirilip çocuğun özüne sunulan ve sadece “ayıptır,
günahtır, insanlar seni ayıplar” sözleriyle geçiştirilerek öğretilmeye
çalışılan hayâ, İslam’ın öngördüğü utanma duygusuyla aynı değildir. İslam’ın
öğrettiği ve yerleştirmek istediği hayâ; iman kaynaklı olup kişiyi açıkta da
gizlide de toplumda da tek iken de günahtan uzak durmaya sevk etmelidir. Yoksa
o, toplum baskısından dolayı ortaya çıkan, diğer vakitlerde kaybolan tuhaf,
kişiyi yapmacıklığa, gösterişe ve ikiyüzlülüğe sevk eden bir duygudan başka bir
şey olmaz. Bütün bu sebeplerden ötürü çocuklara öncelikle İMAN sevdirilmeli,
evlerde iman rüzgarı esmelidir. Bununla beraber küçüklükten itibaren verilecek
eğitimde bazı noktalara ihtimam göstermekte fayda vardır. Bunları maddeler
halinde sıralayalım;
1- Çocuklar
3-4 yaşından itibaren erkek – kadın ayrımını fark etmeye başlarlar. Bundan
dolayı bu yaşlardan itibaren verilecek hayâ duygusu çok önemlidir. Aslında daha
doğduğu andan itibaren bebekler bir çok şeyi algıladıklarından dolayı
başkalarının olmadığı yerlerde altını değiştirerek hayâ duygusunu yerleştirmeye
başlayabiliriz. Günümüzde kız çocukları daha küçüklükten “daha küçük bir
şey olmaz, hevesini alsın” denilerek hayâsızlığa alıştırılmakta ve belki
de bilinmeden utanma duygusu kalmamış bir anne yetiştirilmeye adım
atılmaktadır. Halbuki iyi bir neslin yetişmesi, iyi annelerin yetişmesine
bağlıdır. Veya erkek olsun kız olsun herkesin önünde “yakın akrabasıdır” denilerek
üzerini çıkartıp avret yerlerini açabilmekte ve bundan rahatsızlık
duymamaktadır. Bu iyiye gitmeyen vahim bir durumdur. O yüzden kadın erkek
ayrımı yapabilmeye başlanılan 3-4 yaştan itibaren çocuklar avret yerlerini
herkesin önünde açmamaları gerektiğini öğrenmelidirler.
2- Çocuklar
4 yaşından itibaren evde veya herhangi bir yerde, üzerinde hiçbir şey olmadan
dolaştırılmamalıdır. Bu yaşta artık yavaş yavaş üzerini giyip
çıkarabileceğinden dolayı kendisinin bu işlemi kimsenin olmadığı bir odada,
kapıyı örterek gerçekleştirmesi sağlanmalıdır.
3- Yine 4
yaşından itibaren çocuk, tuvaletin özel bir mekan olduğunu öğrenmeli, kapısını
kapatarak içeriye girmeli ve başkaları tarafından avret yerlerinin görülmesinin
uygun olmayacağını benimsemeye başlamalıdır.
4- Çocuğun,
anne babanın özel ilişkilerine şahit olmaması çok önemlidir. Özellikle
günümüzde buna pek ehemmiyet verilmemektedir. Ama bu, çocuğun utanma duygusu
açısından ve vereceği başka zararlardan ötürü çok sakıncalıdır.
5- Televizyondaki
ve internetteki uygunsuz programlardan kesinlikle uzak tutulmalıdır.
Seyredeceği gayr-i ahlaki bir program onun hayâ perdesini yırtabilir.
Önemsemeden devamlı izletilen bu tür görüntüler zamanla normalleşmeye ve
hayatının bir parçası olmaya başlayabilir. (Allah çocuklarımızı korusun)
6- 4
yaşından sonra çocuklar diğer kardeşleriyle ayrı ayrı banyo yaptırılmalıdır ki
birbirlerini çıplak görmeye alışmasınlar.
7- Bir çok
şeyi ayırt edip anlamaya başladıkları 5-6 yaşından itibaren anne babalarının
odasına izinsiz girmemeyi öğretmek gerekir. Bir adam Huzeyfe (r.a)’ye :
“Annemin odasına girmek için izin almam gerekir mi?” dedi. Huzeyfe: “Şayet
izinsiz girersen, hoşuna gitmeyen bir şey görebilirsin” dedi. Nur Suresi 58.
ayeti inceleyin.
- Sabah namazından önce,
- Öğlenleyin elbiselerinizi
çıkardığınızda
- Yatsı namazından sonra izin isteyerek
anne babalarının yanına girmeleri emredilmiştir.
O yaşa
geldiğinde bunu yapabilmesi için küçüklükten alışması gerekmektedir. Ayetin
sonunda Allah, âlimdir. Hakimdir buyuruyor. Yani Allah eğer bu 3 vakitte
ebeveynlerin odasına izin almadan giren çocuklar yetiştirirseniz bunun ne gibi
sonuçlar doğurabileceğini hepimizden iyi bilir ve (el-Hakim) hikmet sahibi
olduğu için bunu bize emreder. Bize düşen isyan etmeden itaat etmektir.
8- 9-10
yaşından itibaren çocukların yatakları ayrılmalıdır. Bu Peygamberin
tavsiyesidir.
9- 10
yaşından sonra erkekler çocuklar kadınlar topluluğundan, kız çocukları da erkek
topluluğundan yavaş yavaş ayrı odalarda oturmaya teşvik edilmelidir. Çünkü
özellikle erkek çocukları bu yaşlardan sonra kadınların hallerinden anlamaya
başlar. Ergen olmasa bile bu yaşlardan itibaren alıştırılmaya başlanması
faydalı olacaktır.
10- 3-4
yaşındaki bir çocuk henüz anlatılanları detayıyla anlamakta
zorlanabileceğinden, anlatılanları anlayabilme yaşına gelmiş mesela 7-8
yaşındaki bir çocuğa sebepleri anlatılarak hayâ öğretilmelidir. Küçük
çocukların ise yaşına göre durumları göz önüne alınarak eğitim verilmelidir.
11- Hayâ
sahibi örnek ve önder şahsiyetlerin hikayeleri yaşa göre anlatılmalıdır. Mesela
Hz. Osman’ın hayâsı bu konuda çok faydalı olacaktır. Veya kızlara Hz. Meryem
anlatılabilir.
Mahremiyete
büyük önem veren hayâ sahibi tertemiz nesiller yetiştirmek duasıyla…
Velhamdulillahi
Rabbil Alemin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder