DAVETÇİYE
NOTLAR
Çıkmak lazım
kör karanlıklardan aydınlığa. Şirkin terennüm edildiği batıl çağlardan tevhidin
meşakkat dolu huzuruna…
Umutsuzluğa
prangalarını giydirip yeşertmeli ümit filizlerini. Boy verip serpilene kadar
sevgiyle, muhabbetle sulamalı ümit ağacını.
Küfrün
oluşturduğu ümitsizlik rüzgârında savrulmamalı davetçi. Çalınan her kapı hemen
açılsaydı, ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı. Asla vazgeçmemeli.
Davetçi bilir ki vazgeçerse hak etmeyenlerin hükmü geçecek dünyada.
Kuşlar
gibi uçabilen, balıklar gibi yüzebilen fakat bu ara basit bir sanat olan insan
gibi yaşamayı unutanlara insanca yaşamayı hatırlatmalı davetçi. İslam ki,
insanlığın değişmez değerlerinin diğer adıdır…
Davetçi
tebessüm etmeli etrafına. Sevap devşirmeli en mütevazı eylemlerden. Cahille
münakaşaya girmemeli. Çünkü cahil ya sinirini zıplatır tavana, ya da yazık olur
davetçinin adabına.
Çoraklaşan
yüreklere su serpmeli. Kıyamet kopuyor deseler elindeki fidanı toprağa dikmeli,
ötelere götürecek bir şeyi olsun diye.
İmha
değil inşa etmeli yürekleri. İmha edeceği şeylerde var elbette. Lakin davet
“yıkmak ve inşa etmek” demektir. Yani ister fikirleri, ister ahlakî ilkeleri,
isterse kanun ve kuralları açısından olsun bütün şekil ve suretleri ile
cahiliyeyi, yani İslamî olmayan tüm kanun ve nizamları yıkmak, reddetmek ve
tanımamaktır. Bunun yanı sıra davet aynı zamanda “inşa etmek” demektir. Yani
İslamî bir hayatı, İslamî bir ahlakı, İslamî bir düzeni ve İslamî bir devleti…
Güneş doğar
karanlık gecelerin üstüne ve çekip alır simsiyah perdeyi. Davetçi bir güneş
gibi doğmalı yüreklere. Aldırmamalı söylenen kırıcı sözlere. Vurmadan kırmadan
hakkı söylemeli, yumuşak sözü davetine katık etmeli.
Zorluklar
karşısında yıkılmayan ulu bir çınar ağacının serinletici gölgesi gibi okşamalı
yürekleri. Düşmanlarına bile gülümseyebilme cesareti gösterirse o zaman zafer
yakındır davetçi için. Gerçek zafer cenneti bakidir. Gerçek zafer Allahın
davasını yüce tutup O’nun rızasına ermektir.
Davetçi
insanların Allahın dinine fevc fevc girdiklerini gördüğü zaman Allah’ı tesbih
edip tevbe ve istiğfar etmeli.
Allah
Rasulünün kutsal örnekliğini hayata taşımalı ve yaşayan kuran olma konusunda
cehd etmeli. Rabbani olmalı davetçi. Çünkü İslâm
davetçilerinin kurtuluşu ancak rabbânî olmalarıyla mümkündür.
Şunu özellikle ve öncelikle bilme ki
davetçi, başkalarından önce kendisine önem vermelidir. Başkalarını düzeltmek
için ayırdığı vakitten daha fazlasını kendine ayırmalıdır. Çünkü kendisini
güzel bir şekilde eğitip, terbiye eden kimse, kendisini unutup başkasını
terbiye etmeye çalışandan daha üstündür. "Ey Kardeşlerim! Kur'an'ı kalplerinize hakim kılın ki, toplumunuza da
hakim kılabilesiniz."
Davetçi akidesini, ahlakını ve
ibadetlerini kuran ve sünnete göre düzeltmeli. Selefi salihinin saf, berrak ve
güzel yoluna tabi olmalı.
Müslüman davetçi, Kur’an’ın diriltici
soluğuna muhtaçtır, hem de her zamankinden daha fazla. Günümüz modern cahiliye
insanının kafasındaki yamuk ve çarpık “Allah tasavvuru”nun düzelmesi için
Rabbini çok iyi tanımalı ve tanıtmalıdır.
Davetçi, “Rabbinin
yoluna hikmet ve güzel öğütle davet et ve onlarla en güzel şekilde mücadele
et!” ayetini
kendine düstur edinmelidir.
Davetçi, Müslüman kardeşlerine en iyi ve en
güzel şekilde muamelede bulunmalı ve kardeşlik hukukunu en iyi şekilde tesis
edecek ameller içinde olmalıdır. Menfaat ve çıkar ilişkilerine dayalı
birlikteliklerden uzak durabilmelidir.
Sılahi
Rahimi önemsemelidir davetçi. “Rızkının çoğalması ve ömrünün uzamasını
isteyen akrabalarını koruyup gözetsin.” nebevi öğretisini unutmamalıdır.
Müslüman
elinden ve dilinden emin olunan kimsedir. Müslüman Müslüman kardeşine zulmetmez, ona haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim
etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah’ta ihtiyacını
giderir. Kim bir Müslüman’dan bir sıkıntıyı giderirse, Allah azze ve celle o
kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslüman’ın ayıp, kusurunu örterse Allah’ta
o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.”
(Buhari, Müslim)
Davetçi Kerdeşini Allah için sever. Kendisi için arzu
ettiğini mümin kardeşi için de ister. Ümmetin derdiyle dertlenir ve ümmetin
kanayan yaralarına sahici çözümler bulma arayışı içindedir.
Mümin
Davetçi bencillikten, dünyalık toplama hırsından ve sadece kendini düşünmekten
uzak durmalı, buna karşılık Müslüman kardeşleri başta olmak üzere, başka
insanlara karşı diğerkâm, fedakâr, yardımsever, şefkat ve merhamet hisleriyle
dolu olmalıdır.
Ve davetçi dua etmeli… Kardeşlerine,
aile efradına ve kendisine…
Ve sözlerine şu duaları eklemeyi
unutmamalı…
Allah’ım.
Bizleri sağlam İslam cemaatinin İhlâslı ve Samimi bir üyesi, ferdi olmamızı nasip
eyle. Hatalarımızı, günahlarımızı, kusurlarımızı affeyle. Tevbelerimizi nasuh
bir tevbe olarak kabul eyle. İçimizi dışımızı görünen ve görünmeyen kirlerden
arındır, tertemiz eyle. Sözlerimizi yerine getirmemizde bize güç ve kuvvet ver.
Kalplerimizi yüksek hakikatlere aç. Gönüllerimizi İslam’a ve İmana aç…
Kalplerimizden
ihaneti, kötü vehimleri, korkuları, kuşkuları, vesveseleri, manevi
kirlilikleri, karanlıkları gider. Bize hak ve Hakikat kapılarını aç. Bize doğru
bilgi, İlim ve hikmet kapısını aç. Bizi faydasız bilgilerden muhafaza eyle.
Bizim ayaklarımızı Ehli Sünnet ve Cemaat yolunda sağlam tutunanlardan eyle.
Bizleri senin dosdoğru yolun olan Sıratı Müstakimden ayırma. Sen her şeylere
kadirsin Allah’ım… Âmin.
İDRİS GÖKALP
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder