19 Aralık 2016 Pazartesi

MÜSLÜMAN GENÇLERE TAVSİYELER


MÜSLÜMAN GENÇLERE TAVSİYELER

Gençlik; hazırlık dönemi, hayata katılım sürecinin ilk adımı, donanımı ikmal etme zamanı, geleceğini kurma, inşa etme evresi, insanın kişiliğinin oluşmaya başladığı, dostlukların temelinin atıldığı, meslek seçiminin gündeme geldiği, ilgi alanların yavaş yavaş netleştiği, sosyal çevre seçiminin yapıldığı an olarak anlamak doğru bir anlayıştır.

Onun için gençlik dönemi çok ehemmiyeti haiz bir dönemdir, dikkat edilmesi gereken bir dönemdir. 

Müslüman bir gencin nasıl olması gerekir?


Müslüman bir gencin şahsiyetinin oluşması; iki yönlü olmalıdır. Birincisi; maddi, görünür tarafı, bu, bütün insanların beşeri tarafını kapsar. İkincisi İslâmî kişiliğinin tekâmül etmesidir.

Birincisi; zahiri durum;

Maddi, görünür, fiziki yönün ikmal edilmesi; ilk önce hayatını sürdürebilmesi için bir meslek edinmelidir, Türkiye’de genel itibarıyla, bir okula girmek ve oradan mezun olup iş-güç sahibi olmak. Bunu sağlarken sıhhatine dikkat etmeli, vücudunu zinde tutabilmek için uyulması gereken temel sağlık koşullarına riayet etmelidir. Bu vücut bizim bineğimizdir, buna binerek bir ömür yolculuk yapacağız, bu yolculuk bizi ahirete de taşıyacak. Hastalıklı bir beden ile sıhhatli bir beden sahibi iki insanının yaşaması aynı olmaz. Sıhhatli bir insan hem dünya işlerinde hem de ahiret işlerinde daha düzgün iş işler. Mesela ihtiyarlığında dizleri kireçlenen insan oturarak namaz kılmak zorunda kalabilir. Eğer sıhhatine riayet ederse, ayakta namazını kılabilir.

Gelecekte geçimini temin edecek bir meslek edinmeyi tali iş görmemelidir. Burada iki hususa dikkat edilmeli; birincisi imkânları geniş bir iş veya meslek. Ya babasının/atasının iyi işi varsa devam ettirmeli veya geçimini temin edecek bir meslek veya iş edinmelidir. Okuduğu okul ile ilgili her zaman iş yapma imkânı olmayabilir, eğer böyle bir durum var ise, öğrenci iken bunun tedbirini almalıdır. Bu hususta okul dışında güvendiği insanlardan destek almalı, en azından istişare etmelidir. Buna göre kendini donatmalıdır. İkinci husus edindiği meslek ve ilgi duyduğu alan ile mizacı arasında bir uyum olmalıdır. Uyumsuzluk başarıyı engeldir. Bu konuda kendini iyi tartmalı ve gerekirse dışarıdan destek almalıdır, istişareye hem açık olmalı hem de istişare neticesine uymalıdır.

Gençliğin dikkat etmesi gereken bir husus da; yaşına uygun davranış sergilemelidir. İstisnalar daima vardır, fakat genel itibarıyla her yaş grubunun davranması gereken bir ortalama davranış tarzı vardır ve buna uyulursa psikolojik davranış bozuklukları pek görülmeyebilir.

Büyüklerle oturup kalkma ara sıra da olsa yapılmalıdır. Asıl olan ise yaşıtlarıyla beraber olmaktır. Büyükler gençleri hem takip etmeli hem de önlerini tıkamamalıdır, ne büsbütün tam serbestlik ne de daima çocuk muamelesi görüp gelişmesine ket vurma. İkisi arası bir yol takip edilmelidir.

Gençler, bu yaşların çok değerli olduğunu fark etmelidirler. Zihinler henüz yorulmamış, dünya meşgalesi omuzlarına tam yüklenmemiş, hile huda öğrenilmemiş, gelecek endişesi veya geçim mücadelesi diye bir mecburiyetleri daha yokken, hayatlarını etkileyecek güzel işlere kendilerini hasretmelidirler.

Günübirlik işlere kendilerini çok kaptırmasınlar, güncel geçici bir zamanla sınırlıdır, kalıcılığı yoktur. Hem mesleki ve iş alanlarında buna riayet etmelidirler hem de her hangi bir dalda ihtisas sahibi olma veya ilgi duyma konusunda buna riayet etmelidirler. Modası geçmiş mesleklere itibar etmemelidirler. On sene sonra kendilerine fayda sağlamayan kitaplar okumayı merkeze koymamalıdır. Güncel haberleri haddinden fazla takip etmemelidirler.

İkinci kısım, İslamî kişiliğin oluşması

EY GENÇLER

Bizim inancımız, İslâm. Davamız İslâm. Davetimiz de İslâm’adır. Dolayısıyla kimliğimiz de İslâm’dır. İlk işimiz İslâm’ı öğrenmek, içine sindirmek, öğrendiğini de hayata aktarmak olacaktır. Bu aynı zamanda dış dünyada kendimiz olarak görünecek. Kuru bilgi İslâm’ı temsil etmez, İslâm mensubiyet ister, teslimiyet ister. Bilgimiz şuura yükselirse, şuurumuz amele dönüşürse, amelimiz ihlasa dönüşürse işte o zaman iyi bir davetçi olabiliriz.

Dava ile davet arasında bir uyum olmalıdır, davet davayı aksettirmelidir. Davanın özüne esasına, ilkelerine, tam uymayan davet davaya zarar da verebilir. Davet davanın yere indirilmiş şeklidir.

Davaya bağlılığımız bizi davetçi kılar, her inanan davetçi değildir, ama her davetçi hem inanan hem de inancını başkasına taşıyandır.

Davetçi davayı tam tamına içine sindirmeli, onu yaşarken, anlatırken, dava adına davette bulunurken kendi nefsini katmamalıdır, lakin davayı temsil ettiğinin bilincinde olarak onu hakkıyla temsil edebilmelidir. Daveti onun tabii hali haline gelebilmeli, ayrıca başka ilavelere ve eklere ihtiyaç duyamaz durumda olmalıdır. İşte “budur Müslüman” diye parmakla gösterilmelidir.

MÜSLÜMAN GENCİN TAŞIMASI GEREKEN VASIFLARDAN BAZILARI

1-Tevhid inancını yerleştirme, sahih bir iman

2-Salih amel ve takva

3-Adil bir duruş, hem kendi nefsine karşı, hem içinde bulunduğu çevreye karşı, hem dostlarına karşı, hem de düşmanlarına karşı. 

4- İstikamet üzere olmak, devamlılığa önem vermek. Dengeli ve itidalli olmak. Aşırılıklardan kaçınmak. Sabır, azim ve kararlı olmak. 

5- Güzel ahlâk sahibi olmak ve bunu hayata geçirmek. Affedici, müsamahakar, şefkat, merhamet ve hilm sahibi olmak. Asık suratlı olmamak.

6-Tevazu sahibi ve hasbi olmak.

7-Haksızlıklları görmek onlara karşı çıkmak ve fakat daima olumlu yanları öne çıkarmak. Hayata olumlu ve yapıcı bakmak ve ümit aşılamak, teşvik etmek, müjdelemek, kolaylaştırmak, zorlaştırmamak. 

8- Fıtratı koruma-istidatları yönlendirme.

9- Muhataba değer vermek, anlamak ve anladığı dille onunla irtibat kurmak.

10-Uygun zaman ve zemin kollamak.

11- Genellemelerden kaçınmak, insanlarla ilgilenirken de birebir ilgilenmek.

12-Hitabet kurallarına riayet etmek, beş duyuyu harekete geçirebilmek. Dış görünüşüne önem vermek.

13- Örnek şahsiyet olmaya çabalamak, bunun için çok çalışmak, ibadetlerine dikkat etmek, cömert olmak. 

14-Davasını iyi bilmek ve hazmetmek. İslâm’ın naslarına ana hatlarıyla vakıf olmak. Bilmediğimiz bir davayı başkasına anlatamayız. 

15-Teferruatta boğulmamak. Büyük fotoğrafı daima gözetmek. 

16-İslâm tarihini, dünya tarihini, Osmanlı tarihini, Türkiye tarihini ana hatlarıyla bilmek. 

17-Dünyadaki İslâmî çalışmaları hakkıyla ve taraf tutmadan bilmek. 

18-İslâm karşıtı düşünce ve hareketleri iyi bilmek. 

19- Yahudilik ve Siyonizm’i iyi anlamak.

20- Oryantalizmim taktiklerini ve fitne tohumlarını anlamak. 

21-İslâm mezheplerini ve İslâm düşünce ekollerini bilmek ve onların dindeki yerini tesbit edebilmek. Mezhep ve meşrebin din olmadığını fehmetmek.

22-Türkiyenin iç işleyişini ve bağlı bulunduğu bloku bilmek, ülkeyi ona göre değerlendirmek. 

23-Türkiye halkını ve değer yargılarını çok iyi kavramak. Olumlu yönlerini muhafaza etmek, sapkınlıklarını düzeltme yolunu seçmek. Toptan ret etme bizi toplumdan tecrit eder. 

24- Her şeyin özü esası kendi nefsimizin olduğunu bilmek durumundayız. Biz öğreniyoruz, biz yorumluyoruz, biz mücadele ve mücahede ediyoruz. Önce bir benlik oluşturacağız, sonra bu benliği bir topluma/cemaate taşıyacağız. Kendi benliğimizi toplumun ruhu ile bütünleştireceğiz. Ama sürü olmayacağız. Sürü değil bir davaya inanmış ve inandığı davayı bilen, o dava uğrunda yürüyen kişi olacağız. Böyle kişilerden oluşan bir topluluk bir cemaat olacağız. Bizim kendi özümüz İslâmî şahsiyetimiz dava arkadaşlarımıza katkı sağlayacak onları takviye edecek. Sele kapılan olmayacağız. Bu hususta beraberimizde olanlar, önümüzde olanlar, geçmiş seleflerimiz, davaya katkı sağlayan herkese minnet duyacağız, ama kimsenin yanlışını sahiplenmeyeceğiz. Hem tam özgür olacağız hem de itaat etmeyi vecibe sayacağız. İtaat körü körüne bağlılık değildir. Özgürlük de içinde bulunduğu toplumu, cemaati, genel manada İslâm ailesini yıpratmaya dönüşmeyecek. Bizim tenkitlerimiz yapıcı ve düzeltici olacak. 

25- Verimlilik üzere bir işleyiş kuracağız. Samimiyet, ihlas, Allah rızası verimliliğe engel değildir. Beceriksizliklerimize ve tembelliğimize, ihlas ve Allah rızası kılıfını giydirmeyi ahlaki bulmuyorum. Aslında ihlas ve samimiyet verimli çalışmayı gerektirir.

26-Müslüman genç-tabii bütün Müslümanlar- yerel olanla evrensel olanın dengesini iyi kurabilen olmalıdır. Özümüze dönersek; kendimiz varız, ailemiz var, içinde bulunduğumuz toplumumuz/cemaatimiz var, gene içinde yaşamakta olduğumuz bir toprak parçası yani Türkiye var, mensubu bulunduğumuz ümmet var, bu ümmetin de içinde olduğu bir dünya var. bunlar yekdiğerinden kopuk değil. İç içe ve yan yanalar. Özümüz yekvücut görünüyor ama üzerinde düşündüğümüz zaman bir küçük dünya, belki dünyadan daha girift ve muazzam bir işleyişi var. Ailemiz bizi tamamlayan unsur, yok saymamız mümkün değil. Cemaatimiz, bizi besleyen ve koruyan, geliştiren bir organizma, bir işleyiş, kötülüklere karşı bir kalkan ve özümüzü esasımızı muhafaza etmeye, genel manada toplumla irtibat sağlamaya yardımcı olan bir yapı. Devlet gayr-i İslami de olsa dış dünyaya karşı himaye eden, hayatımızı kolaylaştırmak için müesseseler kuran ve işleten, iş bölümünü organize eden bir aygıt. Tabii bunların her birinin katkıları yanında bizden istekleri de var. Bu istekler bazen İslâmi kimliğimizi zedeler, bizi kendine ram etmeye zorlar. Nefsimizden başlamak üzere ailemiz, cemaatimiz, toplumumuz, içinde yaşadığımız devlet bizi Allah’ın dininden alıkoymak isteyebilecektir. İnsan bunlara daima maruz kalacaktır. Burada bize düşen görev; bunların arasında denge kurmak hangi yanlışa nasıl bir ton ve dozda karşı koymaktır.


Özü olmayanın ailesine faidesi olmaz. Kendisi olmayanın topluma yararı olmaz. Katacağı bir katkısı olmayanın İslâm cemaatine, ümmete fayda sağlaması mümkün değildir. Bunlar arasında denge kurmak; İslâmî şahsiyetimizin olgunluğuna bağlıdır. İslâm bir hayat nizamıdır, diri diriltici, atak her gün bir adım daha ileri gitmeyi bizden isteyen bir dindir. Öyle ise; hayat ile inanç-akide, ibadet-ahlak arasında bir uyumluluk sağlamamız gerekecektir. Hayat bizim hayatımızdan ibaret değildir. Yukarıda saymaya çalıştığım bütün unsurlarıyla hatta buna kainatın işleyişini de katmamız lazım, bir bütündür, kim bu bütünü göz önünde bulundurarak mücadele ederse zamanın ruhunu yakalar ve verimli İslâmî çalışmalarda bulunabilir. Müslüman genç; kalıcı işler yapmakla kendini de kalıcı kılar.

Kâzım Sağlam

6 Aralık 2016 Salı

GENÇLERE 100 TAVSİYE


GENÇLERE 100 TAVSİYE

1. Sabah namazdan sonra uyumayın.
2. En geç 11 de uyuyun.
3. Az konuşun.
4. Yolculuğa çıkmadan 1 gün önce bavulunuzu hazırlayın.
5. Üşenmeyin.
6. Her gün en az 5 sayfa Kur’an okuyun.
7. Bir işe azmettiğiniz zaman Allah’a tevekkül edin. Kararsızlık yapmayın.
8. Nişanlandığınız dakikadan itibaren, aklınızdaki her türlü alternatifleri çıkartın.
9. Kaybettiğiniz dünyevi bir şeye üzülmeyin.
10. Bir işe başlarken, büyük düşünün, dar başlayın çabuk bitirin.
11. İsraf etmeyin.
12. Bir işte sebat etmesini öğrenin. Suyu delen damlaların sürekliliğidir.
13. Hiçbir işi yarım bırakmayın.
14. Bir işe kolay söz vermeyin. Verdiğiniz sözü mutlaka yerine getirin.
15. Ajanda kullanın.
16. Öğrendiğiniz her yeni şeyi yazıya aktarın.
17. Her konuda seçici olun. Kitap, konferans, davet, film vs.
18. Para biriktirip umreye gidin.
19. En az bir dili iyi öğrenin.
20. Sabırlı olun.
21. İyi olmanız prensiplerinizi bozmaya zorlamasın.
22. Hiç şikâyet etmeyin.
23. Düzenli ve tertipli olun.
24. Her gün yarını programlayın.
25. Namazın sünnetlerini ve tesbihatları ihmal etmeyin.
26. Düşebilirsiniz. Kalkmasını bilmeniz lazım.
27. Bir daha düşebilirsiniz, bir daha kalkmasını bileceksiniz.
28. Uzun yola çıkarken mutlaka tedarikli yola çıkın.
29. Çıktığınız her yolculuğun dönüş tarihi belli olsun.
30. Kendinizi suyun akışına bırakmayın.
31. Yemek yerken kendi önünüzden yiyiniz.
32. Hiçbir Müslüman cemaat hakkında aleyhte konuşmayınız.
33. Cebinizde daima boş not kağıdı ve kalem bulundurun.
34. Ödeyebileceğiniz kadar borçlanın. Cüret ve cesareti karıştırmayın.
35. Kola yerine süt, ayran ve meyve suyu için.
36. Gittiğiniz bir lokantada pişmemiş bir yemeği tekrar garsonu çağırarak iade edin.
37. Daima yanınızda okuyacağınız bir dergi ve kitap bulundurun.
38. Az konuşun.
39. Yine az konuşun.
40. Yine az konuşun.
41. Tutacağınız evin güneş görmesine önem verin.
42. Alıngan olmayın.
43. Bağışlamak sizi büyütür.
44. Asla yalan söylemeyin.
45. Asla yalan söylemeyin.
46. Bir işe başlamadan önce kâğıt üzerinde planlama yapın.
47. Önemli işlerden önce istişare edin, düşünün, araştırın. Bir karara vardıktan sonra da tevekkül edin.
48. Küçük şeyleri ihmal etmeyin.
49. Her yıl, bir yıllık plan yapın.
50. Sigara içmeyin.
51. Harama yaklaşmayın.
52. Cep telefonunuzu değiştirmeyin.
53. Akrabalarınıza ve yakınlarınıza koruyucu hekimlikle alaka gösterin.
54. Annenizi sık sık arayın ve ona hediye alın.
55. Birden fazla gazete ve her tarafını okumayın.
56. İnternette çok vakit geçirmeyin.
57. Sorulan soruya bir kelime cevap yetiyorsa ikincisini kullanmayın.
58. Sabah ve akşam dişlerinizi fırçalayın.
59. Ayakkabınızı ve diş fırçanızı kaliteli seçin.
60. Her duyduğunuza inanmayın.
61. Başkalarına sözlerinizle nasihat vermektense davranışlarınızla örnek olun.
62. Hediyeleşin.
63. Yırtık elbiselerinizi ve kırık eşyalarınızı tamir edin.
64. Ertelemeyin
65. Word, excell, pover point ve outlook’u iyi öğrenin.
66. Yeni aldığınız eşyanın kullanım kılavuzunu okumadan kullanmayın.
67. Başkalarının ruh halinizi etkilemesine izin vermeyin.
68. Ekibinizi, bir futbol takımı gibi düşününüz. En iyi oyuncuları bir takımda toplasanız, fakat takım ruhu sergilemeseler, kalitesi çok düşük, fakat iyi bir ekip ruhuna sahip herhangi bir takıma yenileceklerdir.
69. Hareketler çok üyeli gruplarca değil, sayıları birkaç kişiyi aşmayan fertlerle yönetilir.
70. Ümidimizi korumalı ve bugünkü durumumuz sebebiyle çaresizlik duygusuna kapılmamalıyız.
71. Allah c.c şöyle buyuruyor; “(Ey Musa ve Harun) Firavun’a gidin muhakkak ki o haddi aşmıştır, (Gittiğiniz zaman) ona yumuşak sözler (ile) konuşun, Umulur ki hatırlar veyahut (Allah’tan) korkar.” Biz Musa’dan daha iyi değiliz, insanlar da Firavun’dan daha kötü değil.
72. “Şartlar ne kadar kötü olursa olsun, daha iyi ve daha uygun bir çevre oluşuncaya kadar beklemeliyiz.” Gibi bir yanlışa düşmemeliyiz. Sağlıklı tavır, mevcut şartların eldeki en iyi imkânlar olduğu yönünde olmalıdır ve bu şartlarda en iyisini yapmaya çalışmalıyız.
73. Zamanınızı nereye harcadığınızı biliniz. Her saniyeyi İslam için harcamalısınız. Onun sizi kontrol etmesine izin vermeyiniz, siz onu kontrol ediniz.
74. Somut sonuçlarda yoğunlaşınız. Sadece çalışmanın kendisinde değil sonuçlarda. Çalışmadan önce başınızı kaldırıp hedeflere bakınız.
75. Zayıflıkları değil, kuvvetli yanları inşa ediniz. Kuvvetli ve zayıf yanlarınızı tespit ve kendi durumunuzu tehdit ettiğini hissetmeden, başkalarının iyi yanlarını da kabul ediniz.
76. Zorlu ve tutarlı bir çalışmanın olağanüstü sonuçlar getireceği birkaç önemli sahada zihninizde örnekler oluşturunuz.
77. Tamamen Allah’a güveniniz.
78. Rasulullah s.a.v bir cemaat liderinin, onların hizmetkârı olduğunu söylemiştir. Şu halde bir liderin işi başkalarının ilerlemesi için onlara hizmet ve yardım etmek olmalıdır.
79. Lider ve yönettiği insanlar Allah’a bağlı olmakla yükümlüdür.
80. Lider organizasyonun amaçlarını yalnız grup menfaatleri açısından değil, daha geniş İslami hedefler açısından değerlendirir.
81. Lider, İslami emirlere riayet etmenin üzerinde değildir ve şeriat ne emrettiyse ona bağlı kaldığı müddetçe o makamda kalmaya devam edebilir.
82. Lider otoritesini içinde büyük bir sorumluluk taşıyan ilahi bir emanet olarak kabul eder. Kur’an lidere, görevini Allah için yapmasını ve otoritesi altında bulunanlara nazik davranmasını emreder.
83. Dilbilgisi ve imlayı iyi öğrenin.
84. İşinizi % 100 bitiriniz. % 99 değil.
85. “İnsanlar, içinde bir tane binmeye ve yük taşımaya elverişlisi bulunmayan yüz deve gibidir.” (Buhari, Müsned, Tirmizi, İbn-i Mace,)
86. Konuşmanız, net, açık ve kısa olsun. Muğlak olmayın. Iııı, de, da, ya kullanmayın.
87. Bir münazarada duygularınıza hâkim olun. Yüksek ses tonu ve heyecen; sizi izleyenlerde haksız oluğunuz zannı oluşturur. Karşınızdakinin, mantık hataları ve çelişkilerini görmenizi engeller. Vermek istediğiniz ana mesaja odaklanın.
88. Güzel koku kullanın.
89. Temizliğe dikkat edin.
90. Randevunuza geç kalacağınızı tahmin ettiğinizde önceden haber verin.
91. Cömert olun cimri olmayın.
92. Çalışkan olun, tembel olmayın.
93. Sabırlı olun, aceleci ve isyankâr olmayın.
94. Emin olun, hain olmayın.
95. Cesur olun, korkak olmayın.
96. Tövbekâr olun, ümitsiz olmayın.
97. Dert alan olun, dert veren olmayın.
98. Hiçbir konuda önyargılı olmayın.
99. Eşyalarınızı her zaman aynı yere ve topluca koyun.
100. Ölçü ve tartılarınızı, hesaplarınızı net yapın.

İDRİS GÖKALP